1 Haziran 2016 Çarşamba

Böyleyken böyle

 Sayfa 9
Şarkılarımız varoşlarda sokaklara çıkmalıdır. 

Şarkılarımız bir tek yüreğin 
perdeleri inik kapısı kilitli evinde oturamaz! 
Şarkılarımız rüzgâra çıkmalıdır...*
Güzel özetlemiş. Fikirlerimiz. Bizi biz yapana doğru götüren, dünyayı döndürmemizi sağlayan, algılarımızı akıştıran fikirlerimiz. Kapitalist modernitenin -her burjuva icraatında olduğu gibi- yozlaşmasının, kendini üretemeyecek noktaya gelmiş olmasının kahrolası sancısı içinde biz hala sloganvari ve atasözleriyle ‘düşünen’ bir toplumuz. Hal böyleyken fikirlerimiz, yaşama şansı ‘bulamayacağı’ için çoğu zaman, henüz fikirken, ölür.

Üretme kabızlığına ne çare? Sarıgül değil elbette. Görünmez bir sınıf yaratmış da oldu bu fikirsizlik hali ve üretim kabızlığı. Aslında umutsuzluğun da dışavurumudur bu durgunluk. Bunları tersyüz etmek için, evet, fikirlerimiz sokaklara çıkmalı, rüzgâra çıkmalı. İnsana çarpmalı kıyıya vuran çocuk cesedi gibi…

Şiirlerimiz şarkılarımıza ilham, mücadelemiz insana öykü, öykülerimiz sınıfa umut olmalı. Yazmalı. Çizmeli. Tartışmalı. Saçmalamalı. Şiirlemeli mesela ortalık kan gölüne dönmüşken ülkemde. Bombardımana bombardıman. Sınıfa karşı sınıf. Bombaya karşı umut. Ölüme karşı şiir. Cihada karşı sosyalizm…

Bizi bir araya getiren gerekçelerimiz bunlardır. Elimizdeki üretme olanaklarının tümünü ardına kadar kullanmalı ve yola çıkmalıyız. Umutsuzluk yok! Yılmak yok öyle. İnsan var olduğu sürece, sürecek bu kavga. Kavganın öznesi var ve dimdik ayaktadır. Lakin nesnesi henüz görünür kılınmış değil.

Yeni üretim ilişkilerinde durumu tekrar değerlendirmek üzere… Şimdilik sınıfta kalın. Ah elbette sınıftan kasıt Mamak İmam Hatip Ortaokulu 5-A sınıfı değil.

Elinizdeki, atıştırmalıktır. Afiyet olsun.

Cemgillerden Cemil
_____________
* Gidin araştırın la azıcık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder