1 Haziran 2016 Çarşamba

Bina yöneticisini basın açıklaması yapmaya zorlayan ülke

Sayfa 21-22

İsmail Küçük, Mamak’ta, 306. Sokakta bulunan 8 numaralı apartmanın yöneticisi. Başından geçen olay Türkiye’nin gelmiş olduğu yerin küçük bir örneğidir aslında. Bir mail atarak derdini anlatan Küçük, mailin başına şu notu düşmeyi de unutmamış:
“Basının ilk defa böyle bir konu ile karşı karşıya kaldığının farkındayız. Her gün insanlarımızın öldürüldüğü, tecavüze uğradığı, bir sürü hak ihlalinin yaşandığı böyle bir süreçte önemsiz gibi görülebilir ama toplumun en temel haklarının, şirketlerin keyfiyetine emanet edilmesi ve şirketlerin keyfiyetlerinde sınır olmaması toplumda korku ve güvensizlik gibi endişelere neden olur. ”

Her şey bina bahçesinde atıl durumda olan elektrik direğinin kaldırılması talebiyle başlıyor.  Direğin sökülmesi için Başkent Elektrik ve Enerjisa şirketlerine defalarca talepte bulunuluyor. Haliyle talebin değerlendirileceğine ilişkin birkaç eposta alıyor Küçük. Bir süre birilerinin gelip direği sökmesini bekleyen apartman sakinleri, Küçük’ün liderliğinde bu sefer Sabancı Holding’e başvuru yapıyor. Tahmin edileceği gibi otomatik bir teşekkür cevabı alıyorlar.

Yılmayan bina yöneticisi, durumu Mamak Kaymakamlığına iletiyor. Kaymakamlık üzerine düşeni yapıp arkadaşların sorununu şirketle paylaşmaları gerektiğini belirten bir yardımcı mail gönderiyor. Bilgi edinme üzerinden başvuru yapılıyor bu sefer ısrarla. Bu yol aracılığıyla şikâyet önce Başbakanlığa, oradan Enerji Bakanlığına ve nihayet EPDK’ya ulaşıyor. Türlü badireler atlattıktan sonra bina sakinlerimize ‘ilgili şirkete bilgi verildiği‘ yönünde bir bilgilendirme yapılıyor. Şirket durumdan haberdar olmasına rağmen top tekrar Enerjisa’ya atılıyor. Tüm olanlara rağmen hala birilerinin gelip direği kaldırmasını bekliyor tabii ekibimiz.

Nihayet gardı düşen sakinlerimiz tekrar ‘bu konuda hangi kurumların yetkili olduğuna dair’ bilgilendirilmek üzere bilgi edinmeye başvuruyor. Tak şak EPDK’dan gelen yanıt: “Yeni bir işlem olmadığı için lütfen şikayetlerinize son verin.” Bu sürede alıştığımız üzere beklemeye devam eden apartman sakinleri direğin ilgili yerden kaldırıldığına dair Başkent Elektrik’ten mektup alıyor. Ne hacet ki direk durduğu yerde duruyor. Bir ara kontrolünü yitiren Küçük, başını direğe çarpıp test ediyor. Hastanede uyandığında direğin hala yerinde durduğunu kafasındaki sekiz dikişten sonra anlayan Küçük, bina sakinlerinden aldığı güçle bilgi edinme üzerinden tekrar şikayette bulunuyor.

E yani, bu şikâyet de aynı canavarlı yollardan geçerek EPDK’ya ulaşıyor. Aradaki bunca maceraya rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranıp sakinlerimizin trip atmasına yol açan güzide kurumumuz ise aynen şu postayı atıyor: İlgili şirketin cevabına göre, şirket uygulamasının mevzuata aykırı olduğunu değerlendirmeniz durumunda gerekli bilgi ve belgelerle bu başvuru numaranız belirtilerek kurumu muza başvurabilirsiniz.” Emin olun anlatım bozukluğu şirkete aittir.

Haliyle, dayısı olan birine çattığını anlayan İsmail Küçük de durumu bir basın açıklaması yaparak duyurmak istiyor. Gönderdiği mailin son sözleri yeni Türkiye’ye hoş geldiniz dedirtiyor:
“Şirket kızarsa binamızın elektriğiyle oynarlar diye korkuyoruz. Başkent Elektrik ve Enerjisa’nın bu kanun tanımazlığından ve bunları denetleyecek herhangi bir birim olmamasından dolayı korkuyoruz.”

İsmail Bey, Biz özelleştirmelere karşı mücadele ederken ne yapıyordunuz acaba merak ediyorum. Yargılamıyorum, gerekli dersi çıkarıp çıkarmadığınız önemli de tarafımca...

Kakülü kaymış kaktüs

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder